to sell goods or services to another country; something sold to another country

listen to the pronunciation of to sell goods or services to another country; something sold to another country
İngilizce - Türkçe

to sell goods or services to another country; something sold to another country teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

export
dışarıya vermek
export
dışarıya aktarmak
export
(Bilgisayar) gönder
export
ihraç

Afrika Avrupa'ya sığır eti ihraç ediyor. - Africa is exporting beef to Europe.

Tom JPEG dosyaları nasıl ihraç edeceğini bulamadı. - Tom couldn't figure out how to export JPEG files.

export
ihraç etmek

Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık. - Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly.

Amerika Birleşik Devletleri milyarlarca dolar değerinde yolcu uçakları ihraç etmektedir. - The U.S. exports billions of dollars' worth of passenger airplanes.

export
ihraç malı
export
ihracat yapmak
export
{f} ihraç et

Ne ihraç etmek istiyorsunuz? - What would you like to export?

Malları gizlice ihraç etmeye devam ettiler. - They continued to export goods secretly.

export
{i} ihracat

Yurtdışı gıda ihracatları tarım dayanaklarından biridir. - Overseas food exports are one of the mainstays of agribusiness.

Silah ihracatı yasaklandı. - Weapons export was prohibited.

export
ihraç etme

Malları gizlice ihraç etmeye devam ettiler. - They continued to export goods secretly.

Ne ihraç etmek istiyorsunuz? - What would you like to export?

export
{f} ihraç etmek, (malı) yurtdışına satmak; dışarıya mal göndermek, ihracat yapmak
export
{i} dışsatım
export
ihraç malı/ihracat
export
{f} dışarıya satmak
export
ihraç edilen
İngilizce - İngilizce
export
to sell goods or services to another country; something sold to another country

    Heceleme

    to sell goods or ser·vic·es to an·oth·er country; some·thing sold to an·oth·er coun·try

    Telaffuz