Fiyatlar tekrar yükselmek üzere.
- Prices are about to go up again.
Ücretler yükselmek üzere.
- Fees are about to go up.
Hisse senedinin yükseleceğinin bir garantisi yok.
- There's no guarantee that the stock will go up.
Altın fiyatının yükseleceği kesin.
- It is certain that the price of gold will go up.
Karanlıkta yalnız başına yukarı çıkmak istemiyorum.
- I don't want to go upstairs alone in the dark.
Odama çıkmak zorunda kaldım ama anahtarımı unutmuştum.
- I have to go up to our room and I forgot my key.
The price of bananas has gone up because of a shortage.