to rise and overtop other objects; to be lofty or very high; hence, to soar

listen to the pronunciation of to rise and overtop other objects; to be lofty or very high; hence, to soar
İngilizce - Türkçe

to rise and overtop other objects; to be lofty or very high; hence, to soar teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

tower
kule

Turnalar yuvalarını kilisenin çan kulelerine yapmaya eğilimliler. - The cranes tend to make their nests in the bell towers of churches.

Orada beyaz bir kule görebilirsin. - You can see a white tower over there.

tower
{i} kale

Kalenin resminin odak ayarı bozuktu. - The picture of the tower was out of focus.

tower
(Askeri) römorkör
tower
(Bilgisayar) büyük kasa
tower
çeker
tower
(Askeri) şilep
tower
(above/over ile) yükselmek
tower
çok yüksek/uzun olmak
tower
{f} yüksel

Kule mavi gökyüzüne doğru yükseldi. - The tower rose up against the blue sky.

Ağaç o kadar yüksekti ki bahçe duvarının üzerinde yükseldi. - The tree was so tall that it towered over the garden wall.

tower
{f} yükselmek
tower
{i} burç
tower
{i} hisar
tower
{f} kale gibi yükselmek
tower
{f} (up) yükselmek
tower
{f} over/above -in üstünden yükselmek
tower
{i} sığınak
İngilizce - İngilizce
tower
to rise and overtop other objects; to be lofty or very high; hence, to soar

    Heceleme

    to rise and o·ver·top oth·er objects; to be lof·ty or ve·ry high; hence, to soar

    Telaffuz