to reveal (information); to divulge, make known

listen to the pronunciation of to reveal (information); to divulge, make known
İngilizce - Türkçe

to reveal (information); to divulge, make known teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

discover
{f} keşfetmek

Biz hâlâ kanser için etkili bir tedavi keşfetmek zorundayız. - We have yet to discover an effective remedy for cancer.

Başka bir dil öğrenmek, yeni bir dünya keşfetmek demektir. - Learning another language means discovering a new world.

discover
discoverer kâşif
discover
{f} ortaya çıkarmak
discover
meydana çıkarmak
discover
çıkarmak
discover
bulgulamak
discover
karşılaşmak
discover
bulmak

Gerçek bir keşif yolculuğuna çıkmak yeni manzaralar bulmakla olmaz ancak onlara yeni gözlerle bakmakla olur. - The real journey of discovery doesn't consist in exploring new landscapes but rather in seeing with new eyes.

Araştırma tehlikelidir. Bazen hiç bulmak istemediğin bir şeyi bulursun. - Searching is dangerous. Sometimes you discover something you didn't at all want to find.

discover
keşfet

Bugün Ruslar geliyor! Ruslar geliyor! adında bir filmin olduğunu keşfettim. - Today I discovered that there's a movie called The Russians are coming! The Russians are coming!

Yeni bir yıldız keşfetti. - He discovered a new star.

discover
farkına varmak
discover
{f} farketmek
discover
bulan kimse
discover
keşfeden kimse
discover
(fiil) keşfetmek, ortaya çıkarmak, bulmak; farketmek, anlamak
discover
discoverable keşfi mümkün
İngilizce - İngilizce
discover

I discovered my plans to the rest of the team.

to reveal (information); to divulge, make known