Değişmek için asla çok geç değildir.
- It's never too late to change.
Her şey değişmek üzere.
- Everything's about to change.
Tom değiştirmek için isteksiz gibi görünüyor.
- Tom seems to be unwilling to change.
Tren geç vardığı için onlar programını değiştirmek zorunda kaldılar.
- They had to change their schedule because the train arrived late.
Herhangi bir değişiklik var mı?
- Have there been any changes?
Havada ani bir değişiklik vardı.
- There was a sudden change in the weather.
İnsan cildi sıcaklık değişikliklerine karşı çok duyarlıdır.
- Man's skin is very sensitive to temperature changes.
Ben taslakda bazı değişiklikler yapmak istiyorum.
- I'd like to make some changes in the draft.
The clowns changed into their costumes before the circus started.