Aşağıdaki linkten, filmleri İngilizce altyazılı olarak izleyebilirsiniz.
- You can watch movies with English subtitles using this link.
Aşağıdaki sözcüklere adıl denir ve cümlede özne olarak kullanılırlar. Onlar bir kişi veya nesne sunarlar.
- The following words are called pronouns and are used as the subject of a sentence. They represent a person or a thing.
Hayatımda sarı bir denizaltı hiç görmedim.
- I've never seen a yellow submarine in my life.
Denizaltı 1000 fite kadar dalabilir.
- The submarine can dive up to a 1000 feet.
Tom İngilizce filmler izlerken İngilizce altyazıları okumayı sever.
- Tom likes to read English subtitles while watching movies in English.
Doğru olan cümleleri değiştirmeyiniz. Bunun yerine, doğal-görünen alternatif çeviriler önerebilirsiniz.
- Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations.
Yeni metro 20 dakika içinde okula gitmemi sağlamaktadır.
- The new subway enables me to get to school in 20 minutes.
Bu madde kendi içinde zehirli değildir.
- This substance is not poisonous in itself.
Felsefe taşı baz metalleri altına dönüştürebilen efsanevi bir maddeydi.
- The philosopher's stone was a legendary substance capable of turning base metals into gold.
Bir avukatın zor bir durumda küçük konularda bile her taşın altına bakması ve aynı konuda sonuca ulaşmak için ısrarla belirtmesi önemlidir.
- It is important that a lawyer should leave no stone unturned even on minor points and harp on the same subject to achieve a break through in an impasse.
Denizaltı suyun içine daldı.
- The submarine submerged in the water.
He never really made a contribution to the match, so it was no surprise when he was subbed at half time.