to remove (something), especially from public circulation or availability

listen to the pronunciation of to remove (something), especially from public circulation or availability
İngilizce - Türkçe

to remove (something), especially from public circulation or availability teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

pull
{i} çekme

Tom'un tetiği çekmek için cesareti yoktu. - Tom didn't have the courage to pull the trigger.

Yağmur yağarsa ve toprak nemli olursa, otları çekmek daha kolay olur. - When rain's fallen and the soil is moist, it becomes easier to pull out weeds.

pull
{i} çekicilik
pull
çekiştirmek
pull
çek

O, otu çekti ve onu attı. - He pulled up the weed and threw it away.

Benim bahçemdeki yabani otları çekmek için bir alete ihtiyacım var. - I need a tool for pulling weeds in my garden.

pull
kısa sandal gezintisi
pull
iltimas
pull
etki

Otobüs şoförü, Tom'un bilet ücreti için elli dolar uzatmasından etkilenmedi. - The bus driver was not impressed when Tom pulled out a $50 note to pay his fare.

pull
yolmak
pull
zorlu tırmanış
pull
(Tekstil) prova baskı, deneme baskısı
pull
{f} kenara çekmek (araba)
pull
{i} arka çıkma
pull
{i} nüfuzlu olma
pull
{f} nefes çekmek
pull
{f} içmek
pull
{i} kürek çekme
pull
(fiil) çekmek, asılmak, yolmak, içmek, nefes çekmek, kürek çekmek, çevirmek (iş), gelmek, girmek, kenara çekmek (araba), kenara parketmek, kalkmak (araba), hareket etmek
pull
{i} asılma
pull
{f} çevirmek (iş)
İngilizce - İngilizce
pull

Each day, they pulled the old bread and set out fresh loaves.

to remove (something), especially from public circulation or availability

    Heceleme

    to re·move (something), es·pe·cial·ly from pub·lic cir·cu·la·tion or a·vail·a·bi·li·ty

    Telaffuz