Sana sözünü hatırlatmak zorundayım.
- I have to remind you of your promise.
Bana geçmiş günlerimi hatırlatmaksızın bu kitabı hiç okumadım.
- I never read this book without being reminded of my old days.
Bu şarkı her zaman benim çocukluğumu anımsatıyor.
- That song always reminds me of my childhood.
Bu resim bana okul günlerimi anımsatıyor.
- The picture reminds me of my school days.
His eyes were green and every cat I see to this day reminds me of the exact contour of his face.
... fun. I'll remind you that there's a lot of applications ...
... instead songs that remind me of ...