to remember; to cause to remember; to mention

listen to the pronunciation of to remember; to cause to remember; to mention
İngilizce - Türkçe

to remember; to cause to remember; to mention teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

member
üye

Yumi Ishiyama, Lyoko takımının en yaşlı üyesidir. - Yumi Ishiyama is the oldest member of Team Lyoko.

Avrupa Birliği bayrağındaki on iki yıldız, birliğin on iki kurucu üyesini sembolize etmemektedir. O, on iki havariyi sembolize etmektedir. - The twelve stars on the flag of the European Union do not symbolize the twelve founding members of the union. They symbolize the Twelve Apostles.

member
öğe
member
kılgan
member
ört.penis
member
membershipüyelik
member
{i} taraf (denklem)
member
{i} uzuv
member
{i} organ

Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı. - I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six.

O bu organizasyonun bir üyesidir. - She's a member of this organization.

member
{i} üye, aza
member
(İnşaat) üye, parça, kısım
member
üyeler

Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır. - The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.

Kulübün bütün üyeleri benimle anlaştılar. - All the members of the club agreed with me.

member
uzuv/üye
member
member of parliament milletvekili
member
(Tıp) Kol ve bacak gibi vücut parças4
member
denklemin bir tarafı
İngilizce - İngilizce
member
to remember; to cause to remember; to mention