Bende geriye bakmak ve yaptıklarım için pişman olmak eğilimi yoktur.
- I don't tend to look back and regret what I've done.
Herhangi bir şeyden pişman olmak istemiyorum.
- I don't want to regret anything.
Bence herkes biraz pişmanlık ile kendi çocukluğuna geri bakar.
- I think everyone looks back on their childhood with some regret.
Yapmış olduğumdan hiçbir pişmanlık duymuyorum.
- I have no regrets for what I have done.
O ciddi bir hata üzerinde üzüntüsünü gösterdi
- She showed her regret over the serious mistake.
Hepsi onun ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
- They all expressed regret over her death.
Biz, başvurunuzun kabul edilmediğini üzülerek bildiririz.
- We regret that your application has not been accepted.
Onunla karşılaşma yoksa üzülürsün.
- Don't cross him or you'll regret it.
Ne yazık ki, oyunu iptal etmek zorunda bırakıldık, ki bunu dört gözle bekliyorduk.
- To our regret, we were obliged to call off the game, which we had been looking forward to.
He regretted his words.
I regret that I have to do this, but I don't have a choice.
... The regret of some days waking up and not ...
... hide yourself in regret" is don't perpetuate ...