to recklessly squander

listen to the pronunciation of to recklessly squander
İngilizce - Türkçe

to recklessly squander teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

blow
{f} kaçırmak (fırsat)
blow
(rüzgar) esmek
blow
çalınmak
blow
düşmek
blow
yanmak
blow
çabuk çabuk solumak
blow
sürüklemek
blow
(sigorta/vb.) atmak
blow
üf

Tom pastadaki tüm mumları üfleyip söndüremedi. - Tom wasn't able to blow out all the candles on the cake.

Kız kabarcıkları üflüyor. - The girl is blowing bubbles.

blow
{f} uçurmak
blow
{f} uçurmak; uçmak: The wind has blown off the chimney cowl. Rüzgâr bacanın külahını uçurdu
blow
{i} yumruk

Tom, Noel yemeğinde ofisteki bir arkadaşı ile yumruk yumruğa girdi. - Tom came to blows with a colleague at the office Christmas lunch.

O yüzüme bir yumruk attı. - He dealt me a blow in the face.

blow
{i} şanssızlık
blow
{f} su fışkırtmak (balina)
blow
{f} soluk soluğa kalmak
blow
{f} çarçur etmek (Argo)
blow
{i} şok

Bu beni hâlâ şok ediyor. - It still blows my mind.

blow
öttürmek
blow
{f} patlamak
İngilizce - İngilizce
blow

We blew an opportunity to get benign corporate sponsorship.

To squander
blow
To squander
prodigate
to recklessly squander

    Heceleme

    to recklessly squan·der

    Türkçe nasıl söylenir

    tı reklısli skwändır

    Telaffuz

    /tə ˈrekləslē ˈskwändər/ /tə ˈrɛkləsliː ˈskwɑːndɜr/