to raise, as a sound, by means of a sharp; to apply a sharp to

listen to the pronunciation of to raise, as a sound, by means of a sharp; to apply a sharp to
İngilizce - Türkçe

to raise, as a sound, by means of a sharp; to apply a sharp to teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sharpen
keskinleştirmek

Kurşun kalemimi keskinleştirmek için bir bıçak istiyorum. - I want a knife to sharpen my pencil with.

sharpen
{f} (bıçağı) bilemek
sharpen
bile

Bu bıçağı hiç biledin mi? - Have you ever sharpened this knife?

Bir ağacı devirmek için sekiz saatim olsa, ilk altı saati baltayı bilemek için kullanırım. - If I had eight hours to chop down a tree, I'd spend the first six hours sharpening the ax.

sharpen
sivrilmek
sharpen
keskinleşmek
sharpen
bilemek

Bir ağacı devirmek için sekiz saatim olsa, ilk altı saati baltayı bilemek için kullanırım. - If I had eight hours to chop down a tree, I'd spend the first six hours sharpening the ax.

sharpen
{f} sertleştirmek
sharpen
{f} açmak
sharpen
ekşileştirmek
sharpen
keskinleştir

Kurşun kalemimi keskinleştirmek için bir bıçak istiyorum. - I want a knife to sharpen my pencil with.

Bu bıçağı benim için keskinleştirir misin, lütfen? - Could you sharpen this knife for me, please?

sharpen
{f} teşvik etmek
sharpen
{f} (zekâyı) geliştirmek
sharpen
{f} sivriltmek
sharpen
sharpener bileyici
sharpen
kalemtıraş
sharpen
{f} inceltmek
İngilizce - İngilizce
sharpen
to raise, as a sound, by means of a sharp; to apply a sharp to