Neden Tom'un bu mesele ile ilgilenmesine izin vermiyoruz? Nede olsa, o uzman, değil mi?
- Why don't we let Tom handle this matter? After all, he's the expert, right?
Meteoroloji uzmanlarına güvenmiyor musunuz?
- Don't you trust the weathermen?
Koltuğunu neden şu yaşlı beyefendiye vermiyorsun?
- Why don't you give your seat to that old gentleman?
Niçin bir beyefendi gibi davranmaya çalışmıyorsun?
- Why don't you try to behave like a gentleman?
Öğretmenler bir sürü tavsiye vermelerine rağmen, öğrenciler her zaman onu almazlar.
- Although teachers give a lot of advice, students don't always take it.
Ben vekil öğretmeni sevmiyorum.
- I don't like the substitute teacher.
Beyzbol sevmez misin?
- Don't you like baseball?
Parkta beyzbol oynama.
- Don't play baseball in the park.
Neden partide giymek için kendine güzel bir şey almaya gitmiyorsun?
- Why don't you go buy yourself something pretty to wear to the party?
Ayakkabıyı çorap olmadan giymek hoşuma gidiyor.
- I don't like to wear shoes without socks.