Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to provide assistance to (someone or something)

listen to the pronunciation of to provide assistance to (someone or something)
İngilizce - Türkçe

to provide assistance to (someone or something) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

help
yardım etmek

O,çocukken,annesine yardım etmek için sıkı çalıştı. - Child as he was, he worked hard to help his mother.

Sadece ,sana yardım etmekten çok hoşnut olacak. - He will be only too glad to help you.

help
{f} yararı olmak
help
{i} çözüm

Soruna bir çözüm bulmak için bize yardım eder misiniz? - Could you help us find a solution to the problem?

Bir çözüm bulamıyorum. Bana yardım et. - I cannot find a solution. Help me.

help
çare olmak
help
Yardım, YardımEt yardım / bilgi
help
(Spor) savunmada yapılan yardım
help
(Bilgisayar) açıklama

Açıklaman için teşekkürler. Bu, cümleyi doğru anlamaya yardımcı olur. - Thanks for your explanation. It helps to understand the sentence correctly.

Sadece geçen gün neden yardım edemediğimi açıklamak istedim. - I just wanted to explain why I couldn't help the other day.

help
saye

Onun yardımı sayesinde, ev ödevimi bitirdim. - Thanks to his help, I finished my homework.

Yardımın sayesinde, kitabı oldukça iyi anlayabildim. - Thanks to your help, I could understand the book quite well.

help
kömek etmek
help
kömek
help
{f} yardım et

Dün babama yardım ettim. - Yesterday I helped the father.

Dün babama yardım ettim. - Yesterday I helped my father.

help
(to ile) (özüne) almak
help
işe yaramak
help
yardımına koşmak
help
{f} yardım etmek; katkıda bulunmak: I don't see how I can help you. Sana nasıl yardım edeyim bilemiyorum
help
yürütmek
help
(isim) yardım, çare, çözüm, imdat, yardımcı, hizmetçi, muavin
help
{f} yardımcı olmak

Ben size yardımcı olmaktan mutlu olurum. - I will be glad to help you.

Tom Mary'ye okul giderlerini ödemesine yardımcı olmak için para gönderdi. - Tom sent money to Mary to help her pay for school expenses.

help
çare bulmak
İngilizce - İngilizce
help
To provide assistance
help
to provide assistance to (someone or something)