Senin onayınla, işi ona teklif etmek istiyorum.
- With your approval, I would like to offer him the job.
Sana bir iş teklif etmek istiyorum.
- I'd like to offer you a job.
Onun şirketi halka arz hisse sattığında Tom milyarder oldu.
- Tom became a billionaire when his company sold shares in an initial public offering.
Bu okul İngilizce, Fransızca ve İspanyolca kursları sunmaktadır.
- This school offers English, French and Spanish courses.
O kadar mutluydum ki teşekkürlerimi sunmayı unuttum.
- I was so happy that I forgot to offer my thanks.
Biz, mevcut koşullar altında daha fazla fiyat indirimi teklif edemeyiz.
- We cannot offer a further price reduction under the current circumstances.
Biz rekabetçi fiyatlandırma öneriyoruz.
- We offer competitive pricing.
She offered to help with her homework.