Karnabahar üniversite eğitimli bir lahanadan başka bir şey değil.
- Cauliflower is nothing but cabbage with a college education.
Lahana hariç tüm sebzeleri severim.
- I like all vegetables except cabbage.
İşletme sahibi kârı maksimuma çıkarmak istiyor.
- The business owner wants to maximize profit.
Fadıl çıkar için Leyla'yı öldürdü.
- Fadil murdered Layla for profit.
Karnabahar üniversite eğitimli bir lahanadan başka bir şey değil.
- Cauliflower is nothing but cabbage with a college education.
Lahana çiğ olarak yenilebilir.
- Cabbage can be eaten raw.
O, Londra'da kalmaktan yararlandı ve İngilizcesini büyük ölçüde geliştirdi.
- She profited from her stay in London and considerably improved her English.
Umarım mülakat yararlı olur.
- I hope the interview would be of profit.
Akıllı bir kişi hatalarından faydalanır.
- A wise person profits by his mistakes.
Karı paylaşmada anlaşalım.
- Let's agree to share in the profits.
Robert, karın küçük bir bölümünü aldı..
- Robert got a small proportion of the profit.
O, kar etmek için bunu yaptı.
- He has done this for profit.
Samimiyetiniz kâr getirir.
- Your sincerity brings profit.
O, kar etmek için bunu yaptı.
- He has done this for profit.
Tom yeni bir restoran açtı ama o ilk on iki ayda kar etmedi
- Tom opened a new restaurant, but it didn't turn a profit in the first twelve months.
Helal yoldan kazanılmayan kazanç, kazanç değildir.
- Acquired by sin - there's no profit within.
Vergiler, amortisman, vb'den sonra lütfen kazanç bildirin.
- Please inform profit after taxes, amortisation, etc
Reading such an enlightening book on the subject was of much profit to his studies.
... will do bad things in order to achieve profit, ...
... When that public goods provider is a for-profit firm ...