to prepare oneself; to make ready

listen to the pronunciation of to prepare oneself; to make ready
İngilizce - Türkçe

to prepare oneself; to make ready teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

dress
{i} giyim

Paul giyimine özen gösteren kimse. - Paul is a natty dresser.

Tom her zaman çok düzgün giyimlidir. - Tom is always very neatly dressed.

dress
{f} giydirip kuşatmak
dress
{i} giysi

Tom Jill'e yeni bir giysi yaptı. - Tom made Jill a new dress.

Mary'nin giysisi güneşte kuruyor. - Mary's dress is drying in the sun.

dress
taş yontmak
dress
donatmak
dress
urba
dress
entari
dress
saç yapmak
dress
elbiselik
dress
elbise

O beyaz elbise sana yakışıyor. - That white dress looks good on you.

Şapkan elbisenle oldukça uyumlu. - Your hat matches your dress marvellously.

dress
{f} şekil vermek
dress
yaraya pansuman yapmak
dress
(Askeri) HİZAYA GELMEK: Yanaşık düzen hareketlerinde düzgün bir cephe meydana getirmek
dress
tedavi etmek taramak
dress
ekip biçmek giyinmek
dress
{f} süslemek
dress
hizaya gi
dress
{f} hizalanmak
dress
{f} düzenlemek, süslemek
İngilizce - İngilizce
dress

And lyghtly syr Gawayne rose on his feet, and pulled out his swerd, and dressyd hym toward syr Marhaus on foote .

to prepare oneself; to make ready