to prefer; to prefer to

listen to the pronunciation of to prefer; to prefer to
İngilizce - Türkçe

to prefer; to prefer to teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

rather
-den ziyade
rather
-mektense: I decided to visit a friend rather than go home. Eve gitmektense bir arkadaşı ziyaret etmeye karar verdim
rather
az çok
rather
daha ziyade

Onlar tartışmıyorlar fakat daha ziyade bir oyunu prova ediyorlar. - They're not quarreling, but rather rehearsing a play.

O, kadınları anlamlı bir meşgale olmaktan daha ziyade tek kullanımlık zevk olarak görüyor. - He regards women as disposable pleasures rather than as meaningful pursuits.

rather
İİ.elbette
rather
oldukça

Japonca bilgim oldukça zayıftır. - My knowledge of Japanese is rather poor.

Bazı ülkelerde, birinin kendi işini bile kamuya bırakamaması oldukça saçmadır. - It is rather ridiculous that, in some countries, a person cannot even release their own work into the public domain.

rather
tercihan
rather
epeyce
rather
aksine

O benim oğlum değil, aksine, ben onun babasıyım. - He's not my son, rather, I'm his father.

Mutlu olmak her şeyin mükemmel olduğu anlamına gelmez fakat aksine eksikliklerin ötesine bakmaya karar vermenizdir. - Being happy doesn't mean that everything is perfect, but rather that you've decided to look beyond the imperfections.

rather
(zarf) tercihen, iyisimi, daha iyisi, daha doğrusu, oldukça, bayağı, az çok, aksine [brit.], bilâkis [brit.]
rather
tercihen/oldukça/birazcık
rather
tersine

Eğer ikinci dilinden anadiline çeviri yaparsan, bu durumun tersine tercihen, hata yapma olasılığın daha az olur. - If you translate from your second language into your own native language, rather than the other way around, you're less likely to make mistakes.

rather
den ziyade
rather
bilâkis [brit.]
rather
tercihen

Eğer ikinci dilinden anadiline çeviri yaparsan, bu durumun tersine tercihen, hata yapma olasılığın daha az olur. - If you translate from your second language into your own native language, rather than the other way around, you're less likely to make mistakes.

rather
iyisimi
rather
daha iyisi
rather
Yapmasam daha
rather
den ise
İngilizce - İngilizce
rather

That was a killer, said Chris. I'd rathered die in St. Bernard than spent one minute over there. I would have rathered the storm, shaking with the wind and rain hitting in the boat for an eternity than spending any time there.

to prefer; to prefer to