Dua etmek için dizlerinin üstüne çöktü.
- She went down on her knees to pray.
Biz dua etmek için diz çöktük.
- We knelt down to pray.
Bütün okul teklif vermek için elini kaldırdı gibi görünüyordu.
- It seemed like the whole school raised their hand to bid.
Tom ve diğer çiftçiler yağmur için dua etti.
- Tom and the other farmers prayed for rain.
Tom her zaman yemekten önce dua eder.
- Tom always prays before eating.
Leyla af dilemek için dua etti.
- Layla prayed for forgiveness.
Leyla yalvarmaya başladı.
- Layla started praying.
Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.
- Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary.
başka biri var mı teklif veren?
- Is anyone else bidding?
Biz dua etmek için diz çöktük.
- We knelt down to pray.
Dua etmek için dizlerinin üstüne çöktü.
- She went down on her knees to pray.
Well, Major, pray tell us your adventures, for you have frightened us dreadfully.
... to pray ...
... SOMETIMES I JUST PRAY-PRAY ...