to polish; to refine; to render polite

listen to the pronunciation of to polish; to refine; to render polite
İngilizce - Türkçe

to polish; to refine; to render polite teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

polite
nazik

Tom beş dil konuşuyor ama onların hiçbirinde nasıl nazik olunacağını bilmiyor. - Tom speaks five languages, but doesn't know how to be polite in any of them.

Ebeveynlerinize karşı nazik olun. - Be polite to your parents.

polite
{s} kibar

Konuşurken birinin sözünü kesmek kibarlık değildir. - It is not polite to interrupt someone while he is talking.

Daha kibar olmaya çalışmalısınız. - You should try to be more polite.

polite
kibar/terbiyeli/nazik
polite
incelik

Bana hemen yanıt yazması inceliktir. - It is polite of her to write me back at once.

polite
yüksek seviyede
polite
rikkatli
polite
politenessnezaket
polite
{s} ince

Japonlar genellikle incedirler. - Japanese people in general are polite.

Bana hemen yanıt yazması inceliktir. - It is polite of her to write me back at once.

polite
kibarlık

Tom onun akşam yemeği için yaptığını beğendiğini söyledi fakat o sadece kibarlık yapıyordu. - Tom said he liked what she had made for dinner, but he was only being polite.

Biri yemeğini yemeden önce afiyet olsun demek kibarlıktır. - It's polite to say itadakimasu before eating one's meal.

polite
{s} terbiyeli

Bu sınıftaki tüm çocuklar çok terbiyelidir. - All the children in this class are very polite.

polite
politelynezaketle
İngilizce - İngilizce
polite
to polish; to refine; to render polite