Tom çok merhametliydi.
- Tom was very compassionate.
Merhamet tüm ahlakın temelini oluşturmaktadır.
- Compassion is the basis of all morality.
Bu çok merhametli değil.
- That's not very compassionate.
Tom çok merhametli bir kişidir.
- Tom is a very compassionate person.
Haberlerde sürekli yer alan trajik olaylar yüzünden birçok insan şefkat yorgunluğu çekiyor.
- Many people are experiencing compassion fatigue because of the constant tragedies being reported in the news.
Sizin şefkatiniz beni hep şaşırtıyor.
- Your compassion never ceases to amaze me.
Her duyarlı yaratık şefkati hak ediyor.
- Every sentient creature deserves compassion.
Haberlerde sürekli yer alan trajik olaylar yüzünden birçok insan şefkat yorgunluğu çekiyor.
- Many people are experiencing compassion fatigue because of the constant tragedies being reported in the news.
Tom Mary'nin merhametini istemez.
- Tom doesn't want Mary's pity.
Tom merhamet istemiyor.
- Tom doesn't want pity.
Ne yazık ki bize katılamazsın.
- It is a pity that you can't join us.
Ne yazık ki gelemezsin.
- It's a pity you can't come.
Katlandıkları şey için sadece acıma hissedebilirim.
- I could only feel pity for what they were enduring.
Tom'un yüzü acıma doluydu.
- Tom's face was full of pity.
Tom'un acımasız olması Mary'yi şaşırttı.
- Tom's lack of compassion surprised Mary.
'Tis Pity She's a Whore — title of novel by John Ford.