to physically assault someone in retribution for something specific

listen to the pronunciation of to physically assault someone in retribution for something specific
İngilizce - Türkçe

to physically assault someone in retribution for something specific teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

rough
kaba

Tom'un sorunun nasıl çözüleceği hakkında kabaca bir fikri var. - Tom has a rough idea about how to solve the problem.

Kaba kumaş çocuğun nazik cildini incitti. - The rough material hurt the child's tender skin.

rough
{f} pütür pütür yapmak
rough
{s} dalgalı

Tekne dalgalı denizde şiddetle sallandı. - The little boat bobbed on the rough sea.

Deniz bugün oldukça dalgalı. - The sea is pretty rough today.

rough
kaba dokunmuş
rough
karalama
rough
fırtınalı

Fırtınalı denizlerde onu deniz tuttu. - She become seasick in rough seas.

rough
işlenmemiş
rough
rüzgârlı
rough
kabaca

Amerika'nın meyvelerinin ve sebzelerinin kabaca yarısı Kaliforniya'dan geliyor. - Roughly half of America's fruits and vegetables come from California.

Chris'in kabaca davranması sıradışı idi. - It was out of the ordinary for Chris to behave so roughly.

rough
güç
rough
haksız
rough
{i} kaba tip
rough
{s} taslak halinde olan
rough
ev iş/golf alan/külh
rough
{i} engebeli arazi

Engebeli arazi yürüyüşçülerin ilerlemesini frenledi. - The rough terrain checked the progress of the hikers.

rough
(sıfat) kabataslak, pürüzlü, pürtüklü, dik (saç), engebeli, taslak halinde olan, fırtınalı, haşin, dalgalı, sert, kaba, kaba saba, gürültücü, hoyrat, işlenmemiş, yaklaşık, aşağı yukarı, cilasız, kulak tırmalayıcı, rahatsız edici, zor, kötü, açık saçık, müstehcen
rough
{i} müsvedde
rough
eğreti
rough
{f} terbiye etmek (at)
İngilizce - İngilizce
rough

The gangsters roughed him up a little.

To physically assault
get
to physically assault someone in retribution for something specific

    Heceleme

    to phys·i·cal·ly as·sault some·one in ret·ri·bu·tion for some·thing spe·cif·ic

    Türkçe nasıl söylenir

    tı fîzîkli ısôlt sʌmwʌn în retrıbyuşın fôr sʌmthîng spısîfîk

    Telaffuz

    /tə ˈfəzəklē əˈsôlt ˈsəmˌwən ən ˌretrəˈbyo͞osʜən ˈfôr ˈsəmᴛʜəɴɢ spəˈsəfək/ /tə ˈfɪzɪkliː əˈsɔːlt ˈsʌmˌwʌn ɪn ˌrɛtrəˈbjuːʃən ˈfɔːr ˈsʌmθɪŋ spəˈsɪfɪk/