to penetrate mentally; to consider attentively; with into

listen to the pronunciation of to penetrate mentally; to consider attentively; with into
İngilizce - Türkçe

to penetrate mentally; to consider attentively; with into teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

enter
{f} içeri girmek
enter
girmek

Yabancı bir ülkeye girmek için bir pasaporta ihtiyacın var. - You need a passport to enter a foreign country.

Tam odaya girmek üzereydik. - We were just about to enter the room.

enter
başlamak
enter
ayağını atmak
enter
(Ticaret) gümrüğe bildirmek
enter
sınava girmek
enter
kaydetmek
enter
{f} girmek [(Bilgisayar) ]
enter
{f} yazılmak
enter
(fiil) girmek, giriş yapmak, girmek [bilg.], içeriye girmek, içeri girmek, katılmak, kaydolmak, yazılmak, kaydetmek, yazmak, sokmak, gümrük beyanında bulunmak, sahneye çıkmak
enter
deftere yazmak
enter
{f} yazmak

Ev numaranı, mahalleni, posta kodunu ve sokağını ayrı ayrı yazmak zorundasın. - You have to enter your house number, suburb, post code and street seperately.

enter
{f} girişmek, başlamak
enter
{f} giriş yapmak
enter
içine girmek
enter
{f} katılmak
enter
koymak
enter
{f} içeriye girmek
enter
{f} kaydolmak
İngilizce - İngilizce
enter
to penetrate mentally; to consider attentively; with into