Sami'nin uçağı asfalt üzerine indi.
- Sami's plane landed on the tarmac.
Onlar nihayet caddemize kaldırım döşedi.
- They've finally paved our street.
1910 yılında şehir yollara kaldırım döşemeye başladı.
- The city began to pave streets in 1910.
Kaldırımın karını temizlediler.
- They cleared the pavement of snow.
Jeff bir iş bulmadan önce üç ay boyunca kaldırımları arşınlamak zorunda kalmıştı.
- Jeff had to pound the pavement for three months before he found a job.