to pass or be driven rapidly through the air by any impulse

listen to the pronunciation of to pass or be driven rapidly through the air by any impulse
İngilizce - Türkçe

to pass or be driven rapidly through the air by any impulse teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

fly
{i} uçuş

Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı. - If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.

Bir kuşun gökyüzünde uçuşunu gördüm. - I saw a bird fly across the sky.

fly
{i} olta sineği
fly
(Tekstil) uçuntu
fly
uçurmak

Bir uçurtma uçurmak tehlikeli olabilir. - Flying a kite can be dangerous.

Uçurtmalar uçurmak tehlikeli olabilir. - Flying kites can be dangerous.

fly
uçmak

Ben bulutların üzerinde uçmak istiyorum. - I want to fly above the clouds.

Karanlıkta araba sürmek uçmak gibidir. - Driving in the dark feels like flying!

fly
tüymek
fly
-den kaçmak
fly
uçup gitmek
fly
jet gibi gitmek
fly
beysbol vurulup havaya kaldırılan top
fly
{f} kaçmak
fly
{i} açıkgöz
fly
{f} atlayarak aşmak
fly
(fiil) uçmak, uçuşmak, dalgalanmak, havalanmak, savrulmak, saçılmak, atılmak, kaçmak, firar etmek, uçurmak, uçakla gitmek, atlayarak aşmak, üzerinden atlamak
fly
{f} çok çabuk gitmek
fly
{f} atılmak
fly
(Tıp) İki kanatlı küçük böcek, sinek
fly
sürat regülatorü
fly
{f} firar etmek
İngilizce - İngilizce
fly
to pass or be driven rapidly through the air by any impulse

    Heceleme

    to pass or be driv·en rap·id·ly through the A·ir by a·ny im·pulse

    Türkçe nasıl söylenir

    tı päs ır bi drîvın räpıdli thru dhi er bay eni împʌls

    Telaffuz

    /tə ˈpas ər bē ˈdrəvən ˈrapədlē ˈᴛʜro͞o ᴛʜē ˈer ˈbī ˈenē əmˈpəls/ /tə ˈpæs ɜr biː ˈdrɪvən ˈræpədliː ˈθruː ðiː ˈɛr ˈbaɪ ˈɛniː ɪmˈpʌls/