Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to pacify, appease, still, quiet, compose

listen to the pronunciation of to pacify, appease, still, quiet, compose
İngilizce - Türkçe

to pacify, appease, still, quiet, compose teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

calm
sakinleştirmek

Tom, Mary'yi sakinleştirmek için elinden geleni yaptı. - Tom did his best to calm Mary down.

Tom Mary'yi sakinleştirmek için elinden geleni yaptı. - Tom did what he could to calm Mary down.

calm
{i} sakinlik

Deniz sakinlikten uzak. - The sea is far from calm.

Sakinlik, güçlünün bir erdemidir. - Calm is a virtue of the strong.

calm
{s} serinkanlı
calm
{s} sakin

O, tehlike karşısında sakin kalır. - He remains calm in the face of danger.

Sakin bir kış akşamıydı. - It was a calm winter evening.

calm
{s} soğukkanlı

Tom, baskı altındayken bile soğukkanlı, sakin ve aklı başında. - Tom's cool, calm, and collected, even under pressure.

calm
{s} durgun
calm
{i} sükûnet, durgunluk, dinginlik
calm
{f} yatıştırmak, sakinleştirmek; yatışmak, sakinleşmek
calm
huzur

Ancak, grev huzurlu olmamıştı ve Aziz Martin Luther King, Jr her iki taraftan sabırlı ve sakin olmasını rica etti. - The strike had not been peaceful, however, and Rev. Martin Luther King, Jr. begged both sides to be patient and calm.

calm
(deniz) durgunluk
calm
{s} arsız
calm
{s} esintisiz
calm
sakin/durgu
calm
{s} endişesiz
calm
sukunet
calm
asude
calm
(fiil) sakinleştirmek, yatıştırmak, teskin etmek
calm
(sıfat) endişesiz, gürültüsüz, sakin, durgun, serinkanlı, dingin, ağırbaşlı, huzurlu, esintisiz, arsız, soğuk, soğukkanlı
calm
{s} gürültüsüz
İngilizce - İngilizce
{v} calm