Biz trafik kazalarını önlemek için gerekli önlemleri almamız gerekir.
- We must take measures to prevent traffic accidents.
Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.
- Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.
Tom'un onu yapmasını engellemek için elimden geleni yapmaya çalışıyorum.
- I'm going to try my best to prevent Tom from doing that.
Onun olmasını engellemek için yapabileceğin bir şey yok.
- There's nothing you could've done to prevent that from happening.
O, söylentinin yayılmasını engellemeye çalıştı.
- She tried to prevent the rumor from spreading.
Tom Mary'nin orduya katılmasını engellemeye çalıştı.
- Tom tried to prevent Mary from joining the army.
Hastalık partiye katılmamı engelledi.
- Illness prevented me from attending the party.
Hastalık okula gitmemi engelledi.
- Illness prevented me from going to school.
With that he put his spurres vnto his steed, / With speare in rest, and toward him did fare, / Like shaft out of a bow preuenting speed.