Buna bir göz atmak ister misin?
- Would you like to take a look at it?
Pul koleksiyonuna bir göz atmak istiyorum.
- I'd like to have a look at your stamp collection.
Karlarla örtülü şu dağa bak.
- Look at that mountain which is covered with snow.
Bu resme her bakışımda, babamı hatırlarım.
- Every time I look at this picture, I think of my father.
Sabah güneşi bakmak için çok parlak.
- The morning sun is too bright to look at.
İnsanlar diğerlerine ön yargı ile bakmak eğilimindedir.
- People tend to look at others with bias.