to not allow

listen to the pronunciation of to not allow
İngilizce - Türkçe
izin vermeme
deny
{f} inkâr etmek

Sigara içmenin zararlı olduğu gerçeğini inkar etmek yok. - There is no denying the fact that smoking is harmful.

Dünyada İngilizce'nin en yaygın şekilde konuşulan dil olduğunu inkar etmek yok. - There is no denying that English is the most widely spoken language in the world.

deny
yadsımak
deny
{f} yalanlamak

O, hikayeyi yalanlamak için acele etti. - She hastened to deny the story.

deny
{f} reddetmek

İsteğini reddetmek zorundayım. - I have to deny your request.

Açık olanı reddetmek aptalca. - Denying the obvious is stupid.

deny
{f} mahrum etmek
deny
{f} yoksun bırakmak
deny
danmak
deny
tanımamak
deny
yoksamak
deny
(Askeri) Reddetmek, inkar etmek, -den mahrum etmek
deny
inkar et,reddet
deny
esirge/inkar et
deny
deny oneself feragat etmek
deny
imtina etmek kırmak
deny
{f} -den yoksun bırakmak, esirgemek, vermemek
İngilizce - İngilizce
deny
To allow
let

Tom could refuse to let Mary do that. - Tom could refuse to allow Mary to do that.

I'm not going to let Tom do that. - I'm not going to allow Tom to do that.

To allow
suffer
to not allow

    Heceleme

    to not al·low

    Türkçe nasıl söylenir

    tı nät ılau

    Telaffuz

    /tə ˈnät əˈlou/ /tə ˈnɑːt əˈlaʊ/

    Videolar

    ... should not allow people to inspect what we're doing. If you're not doing anything wrong, ...
    ... look represented to me was that I will not allow society ...