Ummak bir strateji değildir.
- Hope is not a strategy.
John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.
- John is not as old as Bill; he is much younger.
Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.
- I've got nothing to say to him.
Odada eski bir sandalyeden başka bir şey yoktu.
- There was nothing but an old chair in the room.
Neyin doğru olmadığını asla söylemem.
- I never say what is not true.
Herkes Japonya'da artık kötü bir şey asla olmayacağını umuyor.
- Everyone is hoping nothing bad will ever happen in Japan.
Tüm gün katiyen bir şey yemedim.
- I ate absolutely nothing the whole day.
Katiyen yapmayacaksın.
- You'll do nothing of the kind.
That is not red, it's orange.
... mimeograph was available. We can’t yet know where the degree of connectivity that ...
... getting a science and math degree-- science and math ...