Cennette sevmek için bekleyebilirim.
- I can wait to love in heaven.
Sevmek kolay fakat sevilmek zordur.
- It is easy to love, but hard to be loved.
Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
- They say love is blind.
Aşk dünyayı döndürür.
- Love makes the world go round.
Yoksulluk kapıdan içeri girdiğinde, sevgi pencereden dışarı uçar.
- When poverty comes in at the door, love flies out the window.
' Felsefe ' bilgelik sevgisi anlamına gelen Yunanca bir kelimedir.
- 'Philosophy' is a Greek word that means the love of wisdom.
Onun sevgilisi İngiliz hükümeti için çalışan bir casus.
- Her lover is a spy working for the British government.
Sevgili kız kardeşim, seni seviyorum.
- I love you, dear sister.
Başkalarına yardım etmeyi severim.
- I love to help others.
O, benim erkek arkadaşım değil, sadece yararı olan platonik aşk.
- He's not my boyfriend, it's just platonic love with benefits!
Sana âşık olmaktan kendimi alamadım.
- I couldn't help but fall in love with you.
Âşık olmak biraz zaman alır.
- Falling in love takes some time.
Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
- How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.
Hiç kimse onun onu sevip sevmediğini bilmiyor.
- No one knows if he loves her or not.
Mold loves moist, dark places.