to move through or on the water; to swim, as a fish or a water fowl

listen to the pronunciation of to move through or on the water; to swim, as a fish or a water fowl
İngilizce - Türkçe

to move through or on the water; to swim, as a fish or a water fowl teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sail
yelken

Gemi yarın 15:00'te Hong Kong'a yelken açacak. - The ship will set sail for Hong Kong tomorrow at 3 p.m.

Tanrı rüzgarı sağlar, ama insanın yelkenleri yükseltmesi gerekir. - God provides the wind, but man must raise the sails.

sail
süzülmek
sail
(Askeri) gemi ya da yelkenli ile gitmek
sail
kolayca geçmek
sail
gitmek
sail
gemi

Gemi yarın 15:00'te Hong Kong'a yelken açacak. - The ship will set sail for Hong Kong tomorrow at 3 p.m.

Gemi yarın Honolulu'ya denize açılacak. - The ship sails for Honolulu tomorrow.

sail
yel değirmeni yelpazesi
sail
{f} gemi ile gitmek
sail
{i} deniz yolculuğu

Tom'la deniz yolculuğuna gitmeyi gerçekten dört gözle bekliyorum. - I'm really looking forward to going sailing with Tom.

sail
{f} tehlikeli bir yolda gitmek, tehlikeli bir şekilde hareket etmek
sail
{f} gururla hareket etmek
sail
{i} yelkenler

Bütün yelkenler indirildi. - All the sails were taken down.

O teknenin güzel yelkenleri var. - That boat has pretty sails.

sail
{f} yüzdürmek
sail
yelkenle seyretmek
sail
{f} havada süzülmek
sail
{i} gemi ile yolculuk
sail
havada uçmak
İngilizce - İngilizce
sail
to move through or on the water; to swim, as a fish or a water fowl