to move so that it closes its opening

listen to the pronunciation of to move so that it closes its opening
İngilizce - Türkçe

to move so that it closes its opening teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

close
{f} kapatmak

Pencereleri kapatmak zorundayım. - I have to close the windows.

Onların neden restoranı kapatmak için zorlandıklarından emin değilim. - I'm not sure why they were forced to close the restaurant.

close
{i} son

Sizden sonra kapıyı kapatın. - Close the door after you.

Tom, o günkü olaylar hakkında yazdıktan sonra günlüğü kapattı. - Tom closed his diary after writing about that day's events.

close
{s} bitişik
close
(hava) sıkıntılı
close
kapanış
close
avlu
close
titiz
close
havasız

Bütün pencerelerin kapalı olması nedeniyle o oda çok havasızdı. - It was very stuffy in that room with all the windows closed.

close
kapanmak

Bazı demir yolları kapanmak zorunda kaldı. - Some railroads had to close down.

Saatler içinde, diğer bankaların çoğu kapanmak zorundaydı. - Within hours, many of the other banks had to close.

close
eylemini durdurmak
close
(an application) kapat (uygulamayı)
close
{i} sonuç

Seçim sonuçları son derece yakın. - The election results were extremely close.

close
{f} uzlaşmak
close
{s} sıkı ağızlı
close
{s} kapalı, kapatılmış
close
{f} kapat: adj.yakın
close
yakın birbirine yakın
close
{f} sürgülemek
close
kısımları birbirine yakın
İngilizce - İngilizce
close
to move so that it closes its opening

    Heceleme

    to move so that it closes its o·pen·ing

    Türkçe nasıl söylenir

    tı muv sō dhıt ît klōzîz îts ōpınîng

    Telaffuz

    /tə ˈmo͞ov ˈsō ᴛʜət ət ˈklōzəz əts ˈōpənəɴɢ/ /tə ˈmuːv ˈsoʊ ðət ɪt ˈkloʊzɪz ɪts ˈoʊpənɪŋ/