Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to move slowly; to stop for a time; to linger; to tarry

listen to the pronunciation of to move slowly; to stop for a time; to linger; to tarry
İngilizce - Türkçe

to move slowly; to stop for a time; to linger; to tarry teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

delay
ertelemek

O, işini kaybettiği için eğitimini ertelemek zorunda kalacak. - She'll have to delay her education because she lost her job.

delay
geciktirmek

Fadıl nikahı geciktirmek için başka bir mazeret buldu. - Fadil found another excuse to delay the wedding.

delay
gecikmek
delay
gecikme

Gecikmeden o işe başlamalıyım. - I must set about that work without delay.

Başka gecikmelerden kaçınmalıyız. - We need to avoid any further delays.

delay
{i} gecikme, geç kalma
delay
yubatmak
delay
yubanmak
delay
geciktir/ertele
delay
(fiil) geciktirmek, ertelemek, gecikmek, geç kalmak; oyalamak, oyalanmak, alıkoymak, savsaklamak
delay
{f} oyalamak
delay
{f} geciktir

Kaza onun gelişini muhtemelen geciktirecek. - Possibly, the accident will delay his arrival.

Sağanak dün posta dağıtımını geciktirdi. - The thunderstorm yesterday delayed the delivery of the mail.

delay
(Askeri) GECİKME: Ateş gemisinden, gözetleyici ve tespit ediciye talep edilen ateş isteğinin hemen yerine getirilemeyeceğine dair rapor. Bunu, normalde tahmini bir gecikme süresi takip eder
delay
{f} savsaklamak
delay
{f} ertelemek, sonraya bırakmak
delay
muhlet
delay
maniolmak
delay
{f} oyalanmak
delay
(Askeri) (RADAR) GECİKTİRME: Bir bütünün belirli parçalarını seçmek için kullanılan zaman esasının başlangıcının elektronik geciktirilmesi
delay
{i} tecil
İngilizce - İngilizce
delay
to move slowly; to stop for a time; to linger; to tarry