to move or go with a sudden turn; to make off; to clear out; often with it

listen to the pronunciation of to move or go with a sudden turn; to make off; to clear out; often with it
İngilizce - Türkçe

to move or go with a sudden turn; to make off; to clear out; often with it teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

hook
{i} çengel

Tom çengele bir solucan taktı. - Tom put a worm on the hook.

hook
kanca

Kancalı kurt bir kurttur, ince bağırsağa yapışan bir insan paraziti. - Hookworm is a worm, a parasite of man, that sticks to the small intestine.

Tom ceketini çıkardı ve onu kapının arkasındaki kancaya astı. - Tom took off his coat and hung it on the hook behind the door.

hook
{f} aşırmak
hook
{f} kroşe vurmak
hook
(İnşaat) bükme
hook
olta ile tutmak
hook
kopça
hook
{i} tuzak
hook
{i} orak
hook
akarsuyun çengel şeklinde kıvrılan kısmı
hook
{f} çalmak
hook
{f} çengellemek
hook
{f} yakalamak
hook
{i} dönemeç
hook
He swallowed my story
hook
{i} kıvrım
hook
{i} olta iğnesi

Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi? - The public bought it hook, line and sinker, didn't they?

Tom olta iğnesine yem koydu. - Tom put bait on the hook.

hook
{f} çengelle tutmak
hook
{f} çengel ile yakalamak, tutmak, çekmek, bağlamak
İngilizce - İngilizce
hook
to move or go with a sudden turn; to make off; to clear out; often with it