Mary başıyla hafif bir hareket yaptı.
- Mary made a slight motion with her head.
Tom hareketi destekledi.
- Tom seconded the motion.
Önerge muhalefet olmadan geçti.
- The motion passed without opposition.
Meclis üyesi bir miktar tartışmalı önerge sundu.
- The councilor tabled a number of controversial motions.
O, ayağa kalkmam için eli ile işaret etti.
- He motioned me to stand up.
Kenara çekilmem için polis bana işaret etti.
- The patrolman motioned me to pull over.
Tom sınıfta bir parti olması için teklifte bulundu.
- Tom made a motion that the class should have a party.
He motioned for me to come closer.
The motion to amend is now open for discussion.
... So, rockets, the motion of planets, and even buildings in Manhattan, all of them owe their ...
... existence to Newton's laws of motion. ...