Lütfen her şeyin üzerine fiyat etiketlerini koymama yardım eder misin?
- Can you please help me put price tags on everything?
Biz HTML'nin, temel bir kural olarak, açık ve kapalı etiketlerle işaretlenmiş elementler olduğunu açıkladık.
- We have explained that HTML is, as a basic rule, elements marked up with open and close tags.
Benim için fiyat etiketini çıkarır mısınız?
- Could you take off the price tag for me?
Tom fiyat etiketine baktıktan sonra onu almamaya karar verdi.
- Tom decided not to buy it after he looked at the price tag.
Kovalamak istiyor musun?
- Do you want to tag along?
Tom, Mary ve John sahada kovalamaç oynuyorlardı.
- Tom, Mary and John were playing tag on the playground.
Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona Sen ebesin! diye seslenirdi.
- My little sister and I used to play tag a lot. We would chase each other, and the one chasing would try to tag the one being chased and yell: You're it!
I am tagging my music files by artist and genre.