to make yellow; to cause to have a yellow tinge or color; to dye yellow

listen to the pronunciation of to make yellow; to cause to have a yellow tinge or color; to dye yellow
İngilizce - Türkçe

to make yellow; to cause to have a yellow tinge or color; to dye yellow teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

yellow
{s} sararmış

Piyanonun tuşları yaşı nedeniyle sararmış. - The keys of the piano are yellow due to age.

Çok fazla sigara içmekten, dişleri sararmış. - His teeth are yellow from smoking too much.

yellow
sarı renk

Oğlumun lastik ördeği sarı renklidir. - My son's rubber duck is yellow.

Tom sarı renkli naylon bir iple bağlandı. - Tom was tied with a yellow nylon rope.

yellow
{i} sarı, sarı renk
yellow
ödlek
yellow
korkak
yellow
{s} kıskanç
yellow
{s} sansasyon yaratan
yellow
namussuz
yellow
sarı boya

Mavi boyayı sarı boyayla karıştır. - Blend the blue paint with the yellow paint.

yellow
kıskaçlı
yellow
yellow atrophy tıb
yellow
karaciğeri sarartan tehli
yellow
heyacan yaratan kıskanç
yellow
(fiil) sarartmak, sararmak
yellow
(isim) sarı, sarılık
yellow
(sıfat) sararmış, sarı, korkak, kıskanç, sansasyon yaratan
yellow
{s} sarı, sarı renkli
İngilizce - İngilizce
yellow
to make yellow; to cause to have a yellow tinge or color; to dye yellow