Kargalar çiftçinin mısır alanını harap ettiler.
- Crows all but destroyed the farmer's field of corn.
Karga kanatlarını açtı.
- The crow spread his wings.
Her sabah horoz öter.
- Every morning, the rooster crows.
Bir horozun öttüğünü duydum ve yakında yataktan çıkmak zorunda kalacağımı biliyordum.
- I heard a rooster crow and knew I'd soon have to get out of bed.
Kalabalık çığlık atıyordu.
- The crowd was screaming.
Kalabalıktan bir çığlık yükseldi.
- A cry arose from the crowd.