to make peace

listen to the pronunciation of to make peace
İngilizce - Türkçe
barışmak
barış yapmak

Onlar barış yapmak için geldi. - They came to make peace.

Savaş yapmak, barış yapmaktan daha kolaydır. - It's easier to make war than to make peace.

barış

Onlar barış yapmak için geldi. - They came to make peace.

Eğer kendinle barışamıyorsan, bir başkasıyla nasıl barışacaksın? - If you can't make peace with yourself, how are you going to make peace with anyone else?

barıştırmak
İngilizce - İngilizce
end hostilities; "The brothers who had been fighting over their inheritance finally made peace
end hostilities; "The brothers who had been fighting over their inheritance finally made peace"
to make peace