İngilizce - Türkçe
to make legal defence of; to represent (the accused) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- defend
- savunmak
Kendini savunmak başka birini savunmaktan daha zordur. Şüphe edenler avukatlarına bakabilirler.
-It is more difficult to defend oneself than to defend someone else. Those who doubt it may look at lawyers.
Kendini savunmak zorundasın.
-You have to defend yourself.
- defend
- arkasında olmak
- defend
- savun
Onlar istilacılara karşı ülkelerini savundular.
-They defended their country against the invaders.
Paris, özgürlüklerini savunmak için elinden geleni yaptı.
-Paris did her best to defend her liberties.
- defend
- korumak
Ükemizi yabancı saldırısından korumak zorundayız.
-We have to defend our country from the foreign aggression.
Kendini bu suçlamalara karşı korumak için buraya gelmedi.
-She didn't come here to defend herself against these accusations.
- defend
- {f} müdafaa etmek
- defend
- savunmak müdafaa etmek
- defend
- {f} from -den korumak
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
to make legal defence of; to represent (the accused) teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- defend
- To make legal
- legalize
İlgili Terimler
to make legal defence of; to represent (the accused)
Heceleme
to make le·gal de·fence of; to rep·re·sent (the accused)Resimler
Favoriler