Fabrika birçok karmaşık makineleri kullanır.
- The factory uses many complicated machines.
Günün sosyal sorunları gittikçe daha karmaşık olma eğilimindedir.
- The social problems of the day tend to be more and more complicated.
Onun yokluğu konuyu zorlaştırmaktadır.
- His being absent complicates matters.
Tüm bunlarla hayatımı zorlaştırmak istemiyorum!
- I don't want to complicate my life with all that!
Ne zaman bu kadar çetrefilli oldu?
- When did it get so complicated?