to make blind; to deprive of sight or discernment

listen to the pronunciation of to make blind; to deprive of sight or discernment
İngilizce - Türkçe

to make blind; to deprive of sight or discernment teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

blind
{f} göz kamaştırmak
blind
anlamamakta direnen
blind
{s} okunaksız
blind
kör etmek körleştirmek
blind
{s} anlayışsız
blind
(yol) çıkmaz
blind
körleştirmek
blind
sokur
blind
güneş kırıcı
blind
şuursuz
blind
{i} İng. stor
blind
{s} çıkmaz (sokak)
blind
{s} açmayan (çiçek)
blind
{i} avcıların avlarından
blind
(Tekstil) matlaşmak
blind
{i} alem
blind
sağır

Helen Keller, kör sağır ve dilsizdi. - Helen Keller was blind, deaf and dumb.

O kör sağır ve dilsizdi. - She was blind, deaf, and mute.

blind
güneşlik

O, güneşlikleri kapattı. - She pulled down the blinds.

O, güneşlikleri kapattı. - She pulled the blinds down.

blind
düşüncesiz
blind
dikkatsiz
İngilizce - İngilizce
blind
to make blind; to deprive of sight or discernment