Tom çengele bir solucan taktı.
- Tom put a worm on the hook.
Kancalı kurt bir kurttur, ince bağırsağa yapışan bir insan paraziti.
- Hookworm is a worm, a parasite of man, that sticks to the small intestine.
Tom ceketini kancaya astı.
- Tom hung his coat on a hook.
Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi?
- The public bought it hook, line and sinker, didn't they?
Tom olta iğnesine yem koydu.
- Tom put bait on the hook.
I watched one episode of that TV series and now I'm hooked.