to make a score of, as points, runs, etc

listen to the pronunciation of to make a score of, as points, runs, etc
İngilizce - Türkçe

to make a score of, as points, runs, etc teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

score
{i} skor

Neredeyse mükemmel bir skor yaptım. - I almost got a perfect score.

Oyunun final skoru üçe birdi. - The final score of the game was 3 to 1.

score
{i} puan

Sınıfta en yüksek puanı aldın. - You scored the highest in the class.

O, sınavda 85 puan aldı. - He scored 85 on the exam.

score
{f} partisyon yazmak
score
eleştirmek
score
(arg.) sikişmek
score
sebep
score
(gol) atmak
score
hesap
score
yirmi sayısı
score
(başarı/zafer/ödül/vb.) kazanmak
score
günün olayları
score
çetele kertiği ile tutulan hesap
score
{f} notaya geçirmek
score
{f} şanslı olmak
score
{f} çizmek
score
{f} değerlendirmek
score
{f} çentiklemek
score
yir

Takımın en iyi forveti geçen sezon yirmi üç gol attı. - The team's best striker scored twenty-three goals last season.

score
{i} durum
score
{i} (oyunda) sayı, puan, skor: What's the score? Kaça kaç?/Durum nedir?
İngilizce - İngilizce
score