to make a loud noise in breathing, as horses having a certain disease

listen to the pronunciation of to make a loud noise in breathing, as horses having a certain disease
İngilizce - Türkçe

to make a loud noise in breathing, as horses having a certain disease teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

roar
{f} kükremek
roar
{f} gürlemek
roar
{i} uğultu

Yangının uğultusu çığlıkları bastırdı. - The roar of the fire drowned the screams.

roar
{f} haykırmak
roar
{f} kükre

Aslanların kükremesini duydunuz mu? - Did you hear the roar of the lions?

Aslanlar kafeslerinde kükredi. - The lions roared in their cages.

roar
{f} kahkaha ile gülmek
roar
gürültü et- mek
roar
böğürmek
roar
gürüldeme
roar
kükreme

Aslan iki yaşındayken kükremeye başladı. - Leo started to roar when he was two years old.

Biz yaklaşırken, aslan kükremeye başladı. - The lion began to roar as we approached.

roar
kışkırma
roar
bağırma
roar
{i} gürleme

Sağır edici bir gürlemeyle, roket uzaya fırlatıldı. - With a deafening roar, the rocket was hurled into space.

Kendi toplarının gürlemesi son derece gürültülüydü. - The roar of their own cannons was extremely loud.

roar
{i} uğuldama
roar
{i} kükreme. 3
roar
{f} (aslan) kükremek
roar
{f} bağırmak
roar
{f} çok bağırmak, gürlemek
İngilizce - İngilizce
roar
to make a loud noise in breathing, as horses having a certain disease