Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir.
- Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.
Ölü bir adamın anısına bir anıt kurmak için bir fon başlatıldı.
- A fund was launched to set up a monument in memory of the dead man.
Bir toplantı düzenleyelim.
- Let's set up a meeting.
Tom bir buluşma düzenlemek istiyor.
- Tom wants to set up a meeting.
Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı.
- It took us half an hour to set up the tent.
Liderin çadırı nereye kuracağını bilmesi gerekir.
- The leader should know where to set up the tent.
Buradaki herhangi biri bir web sunucusu kurmayı biliyor mu?
- Does anybody here know how to set up a web server?
Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir.
- Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.
M. Robespierre looked at me sideways and smiled and said to Madame, ‘You're a young lady after my own heart.’ This set her up for the day.