to make (someone) proud or conceited (often in passive)

listen to the pronunciation of to make (someone) proud or conceited (often in passive)
İngilizce - Türkçe

to make (someone) proud or conceited (often in passive) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

set up
kurmak

Bu, kamp kurmak için iyi bir yere benziyor. - This looks like a good spot to set up camp.

Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir. - Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.

set up
hazırlamak
set up
birisine tuzak kurmak
set up
düzen

Tom bir buluşma düzenlemek istiyor. - Tom wants to set up a meeting.

Bir toplantı düzenledim. - I've set up a meeting.

set up
işe başlamak
set up
dikmek
set up
yerleştirmek
set up
{f} kur

Üniversite Yönetimi, New York'ta bir şube kampüs kurmaya karar verdi. - The University Administration decided to set up a branch campus in New York.

Tom Mary için bir websitesi kurdu. - Tom set up a website for Mary.

set up
kurulum
set up
kurma

Üniversite Yönetimi, New York'ta bir şube kampüs kurmaya karar verdi. - The University Administration decided to set up a branch campus in New York.

Tom yeni bir iş kurmasına yardım etmem için Boston'a gelmemi istiyor. - Tom wants me to come to Boston to help him set up a new business.

set up
ileri sürmek
set up
{i} kurgu
set up
(deyim) ileri sürmek,önermek
set up
(Fiili Deyim ) 1- başlamak 2- dikmek
set up
iyileştirmek
set up
maddi yardım sağlamak
set up
tuzak kurmak
set up
yükseltmek
set up
(deyim) tayin etmek
set up
(deyim) (sporda) rekor kırmak
İngilizce - İngilizce
set up

M. Robespierre looked at me sideways and smiled and said to Madame, ‘You're a young lady after my own heart.’ This set her up for the day.