to lay a tax, impose, accuse, charge

listen to the pronunciation of to lay a tax, impose, accuse, charge
İngilizce - Türkçe

to lay a tax, impose, accuse, charge teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

tax
{i} vergi

Vergi kaçırmakla suçlandı. - He was accused of evading tax.

Kendi kendine çalışma ile, vergi muhasebecisi sınavını geçmek mümkün mü? - Is it possible to pass the tax accountant exam by self study?

tax
{f} vergi koymak
tax
yormak
tax
zorlamak
tax
{f} vergilendir

Vergilendirme ciddi bir konudur. - Taxation is a serious issue.

Bira malt içeriğine göre vergilendirilir, bu yüzden düşük maltlı bira daha ucuzdur. - Beer is taxed according to its malt content, so low-malt beer is cheaper.

tax
{i} vergi,vergi
tax
mahkeme masrafım tayin etmek
tax
{i} (tahsil edilen/koyulan) vergi
tax
{i} yük

Bill Clinton'un vergileri yükselteceğini söyledi. - He said Bill Clinton would raise taxes.

Vergi ödemek her işçinin yükümlülüğüdür. - It is the obligation of every worker to pay taxes.

tax
{f} mahkeme masrafını belirlemek
tax
vergi yüklemek
tax
{i} külfet
tax
{f} vergilendirmek
tax
{i} (birinin takatını, sabrını v.b.'ni) zorlayan şey: This is a real tax on my patience. Sabrımı zorlayan
tax
{f} yük olmak
tax
(İnşaat) vergi, resim, harç
tax
{i} harç
tax
{f} suçlamak
İngilizce - İngilizce
{v} tax
to lay a tax, impose, accuse, charge