to join, unite, connect, combine, fix

listen to the pronunciation of to join, unite, connect, combine, fix
İngilizce - Türkçe

to join, unite, connect, combine, fix teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

link
bağ

Tom bloğundan benim siteme bağlandı. - Tom linked to my website from his blog.

Olaylar yakından bağlantılı idi. - The events were closely linked.

link
(Askeri) bakla
link
rotilli kol
link
üzengi
link
(Askeri) haberleşme irtibatı
link
zincirlenmek
link
{f} bağla

Tom bloğundan benim siteme bağlandı. - Tom linked to my website from his blog.

Dünyadaki tropikal yağmur ormanları, gezegende yaşamın ekolojik zincirine kritik bağlantılıdır. - The world's tropical rainforests are critical links in the ecological chain of life on the planet.

link
(together/up ile) bağlamak
link
kulis
link
(fiil) bağlamak, eklemek, bağlantı kurmak, ulamak, birleşmek, eklenmek
link
{i} eklem

Tatoeba'nı yeni versiyonu, insanları eklemeye ve onlarda redaksiyon yapmaya olanak sağlayacak! - The new version of Tatoeba will allow linking people, and even editing them!

link
(Askeri) HAL, BAĞLANTI, BAĞ, İRTİBAT: Muhaberede iki nokta arasında haberleşme tesis ve imkanlarının bulunduğunu belirten genel terim
link
{i} kol düğmesi
link
mesaha zincirinin 20 santimetre boyunda bir ölçü halkası
link
(isim) halka, bağlantı, bağ, kol düğmesi, eklem, meşale
link
birbirine bağlamak
link
(Tıp) Zincir şeklindeki oluşumun halkalarından her biri, bağlayıcı ödev gören halka
link
{f} eklemek
link
{f} birleşmek
link
(İnşaat) bağlantı, mafsal
İngilizce - İngilizce
{v} link
to join, unite, connect, combine, fix